Batı toplumlarında insanlar muhataplarını eleştirecekleri zaman mizahin gücünden yararlanırlar. Mizah insanin normal koşullarda doğrudan söyleyemeyeceği gerçekleri kavgaya dönüşmeden tartışma zemini yaratmadan söylemenin en pratik yoludur.
Bizde ise mizah günlük yaşama yeterince girmemiştir. iletişim mizahtan uzak yapıldığı için günlük ilişkilerde kavgalar münakaşalar hiç eksik olmaz.
Mizahin girmediği yere hoşgörü ve tebessüm de girmez. Ülkenin şiddetle ihtiyacı olan hoşgörü kültürünü günlük yaşama katmak için mizah vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Zira mizaha doğru atılan her adim ülkeyi hoşgörü iklimine biraz daha yaklaştıracaktır.
Bu kitap sadece gönüllere hoşgörü pınarları akıtmakla kalmayacak ayni zamanda dimağınızı zengin bir mizah kültürüyle donatacaktır