Günümüzde özellikle iletişim araçları ile Türkiye ve Türk tarihi aleyhinde yapılan propagandalar aslında hiç de yeni değildir. Bu olumsuz propagandaların başlangıcı Ermeni meselesinin uluslararası alanda ortaya çıkması ile aynı tarihlere denk gelmektedir. Zira Osmanlı Devleti'nden ayrılarak hiçbir yerinde çoğunluk olmadıkları Anadolu coğrafyasında bağımsız bir devlet kurmak için harekete geçen Ermeniler bu amaçlarına kendi başlarına ulaşamayacaklarını anlamışlardır. Dolayısıyla bu uğurda faaliyet gösteren Ermenilerin asıl amaçları dönemin büyük devletlerini yanlarına çekmeyi başarmak ve Osmanlı Devleti'ne müdahale etmelerini sağlamak olmuştur. Bunu sağlayabilmenin en kestirme yolunun ise bu devletlerin kamuoylarını kazanmaktan geçtiğinin farkına varmışlardır.
Şüphesiz bu devletlerin başında dönemin büyük devletlerinden biri olan İngiltere gelmiştir. Meselenin uluslararası alanda gündeme geldiği 19. yüzyılın son çeyreğinde İngiltere'de yaşayan bazı Ermeniler İngiliz kamuoyunu ve siyasetçilerini etkilemek için ellerinden gelen her türlü gayreti göstermişlerdir. Aslında bu noktada İngiliz çıkar ve hedefleri ile söz konusu Ermenilerin amaçları birbiriyle örtüşmüştür. Çünkü bu dönemde İngiltere'nin dış politikasına yön veren siyasetçiler Ermenilerin haklarını savunmaya onlar için ıslahat temin etmeye çalışmışlar Ermenileri muhtar bir Ermenistan kurulacağı fikriyle tahrik etmişlerdir. Denilebilir ki İngiliz siyasetçiler Ermenilerden daha çok Ermeni meselesine sahip çıkmışlardır.