" Benim tek bir problemim vardı: Hasta insanları seviyordum ve deliliğine inandığım adam ve kadınlarla çıkıyordum yola ancak ben hasta değildim; ben aslında son derece sağlıklı ve aklı başında bir adamdım. Ve bu aklı başındalık getirdi sonumu! O acı çektikçe ben ona daha çok bağlandım; meğer sonunda en çok acıyı gene ben çekecekmişim... İnsanların seni sevmesine izin vermemeli sonra hiçbir zaman yalnız kalmayacağını düşünüyorsun..."
Evinin yolunu unutmuş genç bir romancının gözünden 'ötekiler'in mesken tuttuğu sokaklar yarım kalmış yıkık-dökük bir aşk hikâyesiyle buluşuyor; kaçınılmaz sonun ardından inanç arayışıyla çıkılan yolları; modern bireyin özgürlüğünün ancak bir düşten ibaret olabileceği ve insanın ölüm karşısındaki acziyetini dünyayı anlamlandırmaya çalışan başka bir genç yazar Aytuğ Akdoğan'ın ustalıkla işlediği bu kitabında okuyoruz...