Sanki evrensele açılan kutsanmış bir kapı büyülü bir düş ülkesinin altın anahtarı enerji kaynağı verdiği acıdan daha soylu daha onurlu bir duygu...
Bu söyleşiler biçem açısından olduğu kadar düşünce ve bakış yöntemi açısından akıcı bir iç diyalektik ve akılcı bir sentezle bir büyük bütünde kendilerini tamamlamak üzere kendi aralarında birbirlerine bilinçli biçimde geçişlidir... Bu nedenle söyleşilerime beyne açılar yazılar dedim...
Beyne açılan yazılarımla yalnız başıma dolaştığım şu yeryüzünde hiçbir öğreti hiçbir düşünce sistemi beni tutsak edemedi... Bu sonrasız akışı şimdi tek başıma seyre daldım ve yaralı kalbim üzgün sonsuzluğa öylece baka kaldım... Buraya yazdıklarımı bunca yıldır (seksen yıldır) aklımla bilincimle yaşadıklarımı hep kendime söyledim kendime anlattım. Ve hep insanı gerçek insanı aradım...