Silifke Ovası'na karanlık çöktüğünde korku ile yalnızlık ya da yalnızlık korkusu dayanılmazlaşır. Ben "Bir gönüldeş bulamadım./ Tez akşam oldu." dizelerini anımsarım. Biri bana "Yaşam nedir?" sorusunu yöneltecek diye ödüm kopar. (Cırcırböcekleri ile orakböceklerinin kişiye sonsuz gibi gelen dinletisi Göksu Çatalağzı'nda ninnilenmektedir.). "Gönenç umudu"nun yerini karayıkım beklentisi almıştır. Bireyin bilincinde yanıtsız sorular yankılanır. Şöyle düşünürüm: "Oysa istediğim dinginlik dirlik erinç ile ongunluktu. Şimdi bile öyle." Silifke Ovası'nda sanki karanlık değil de umutsuzluk basar. Varoluş(um) bana boğunç verirken gün çoktan kavuş-muş tiniyse yokluk duygusu bürümüştür.