Bakteri postmodern romanın anlatım stratejilerinden yararlanılarak yazılmış çok boyutlu bir roman... Anlatıcının olay örgüsünde yarıklar açarak kendi varlığını okura sürekli hatırlatması okurun romanın oluşumundaki rolüne yönelik yaklaşımları hem bize ironik bir roman okuduğumuzu hem de bu romanın postmodern düşüncenin sadece anlatım stratejilerinden yararlanmadığını aynı zamanda eleştirel ruhunu da kavradığını düşündürüyor. Çünkü postmodern düşünce okurundan bağımsız edebi metnin varlık kazanamayacağını okur metin ve yazar ilişkisinin ciddi biçimde tartışmaya açarak göstermiştir. Bakteri de bu tartışmayı tıpkı Calvino'nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu isimli romanında yaptığı gibi yapıyor. Bakteri hem bir romandır hem de roman hakkında düşünen bir romandır. Bu yönüyle Bakteri bir metaromandır.
Bakteri'nin bir diğer dikkat çeken yönü barındırdığı söylem çokluğudur. Tıptan askeriyeye mitolojiden dinler tarihine müzikten astrolojiye birçok farklı söylem bu romanda bir araya getiriliyor. Birbirinden tamamen bağımsızmış gibi duran bu farklı söylemlerin Çanakkale'de yaşayan birkaç sıradan karakterin etrafında bir araya gelmeleri aslında kategorize edilmiş dünyaların ne kadar da iç içe olduğunu gösteriyor okura.
Yunus Kaşoğlu ilk romanı Bakteri ile Oğuz Atay ve Hasan Ali Toptaş'ın açtıkları yeni roman geleneğinin en güçlü temsilcisi olacağını gösteriyor. Diğer bir yandan bu roman yeni roman geleneğinin sonunu getirebilecek bir Bakteri de olabilir. Çünkü bütün büyük eserler sadece büyük bir sanat geleneğini sürdürmezler o geleneği yeniden düşünmemize zemin hazırlayacak imkânlar da sunarlar.