Yaşadığımız toplumun ve bu toplumdaki hakim inanış biçiminin ana ritüellerinden biri olan sünnetin tarihsel ve dinsel kökeninin ortaya konulduğu bu çalışmada sünnet olgusu ve bu olgu temelinden ortaya çıkan algılar-inanışlar tartışılmaktadır.
İşte bu tartışmanın karşımıza çıkardığı bazı sorular;
Sünnet anaerkil Afrika kabilelerinde nasıl doğdu? Sümerlerde ne şekildeydi? Sünnet; insan kurban etme ritüelinin yumuşatılmış bir hali olarak organ kurban etme ritüeli midir? Mısır'a nasıl girdi? Tevrat'a nasıl yazıldı? Musa'nın Mısır'dan çıkardığı köle ve mahkumlar neden sünnetliydi? Muhammed Peygamber sünnetli miydi? "Doğuştan sünnet" söylentisinin aslı nedir?.. 50 yaşında müslüman olan Halife Ömer'den 7 yaşında müslüman olan Ali'ye Muhammed'in erkek çocuklarından evlatlığı ya da torunlarına ilk müslümanların neden hiç biri sünnet olmadı? İslam geleneğine sünnet nasıl ve neden girdi?
Ayrıca sünnetin teolojik açıdan tartışması "Tanrı insanı mükemmel bir formda yarattı" esasından yola çıkarak yapılıyor...
İnsan hakları çocuk hakları hasta hakları ve tıp etiği açısından da sürdürülen tartışma modern tıbbın sünnete bakışını ve kadın sünneti olgusunu da okur cephesine taşıyor.