Kadın olarak varolabilmek için bizlere dayatılan rollerden soyunarak her kadının kendi kadınlık tanımını kendisinin yapması kaçınılmazdır. Toplumun biz kadınlara özellikle de anne olduğumuz zaman zorla dayattığı kutsal anne tanımı bizi hem kendi kadınlığımızdan hem benliğimizden uzaklaştırmakta hem de 'mış' gibi yaşamak zorunda kaldığımız için sürekli çelişkilerle boğuşmamıza neden olmaktadır.
Anne olmak kadın olarak varolmanın doğal keyifli ve zenginleştirici süreçlerinden biridir. Oysa ki biz anneler bu doğal keyifli ve zenginleştirici süreci çoğu zaman kabuslar eşliğinde yaşarız çünkü bize dayatılan ve bizden beklenenler tamamen erkek egemen kültürün yarattığı sanal tanımlamalardır.