"Efendiler Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece bu bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrıs'a dikkat ediniz. Bu ada bizim için önemlidir."
Mustafa Kemal ATATÜRK
Kıbrıs adasının dokuz bin yıllık geçmişi olduğuna tarih tanıklık etmektedir. Bu dönemde adanın bir mal gibi alınıp satıldığı da biliniyor. Değişik uygarlıklara da ev sahipliği yapan ada konumu itibarı ile baş ağrıtacak olaylara sahne olmuştur. Sürekli olarak Barış'a hasret kalmış olan ada Doğu Akdeniz'de yüzer bir gemi görünümündedir. Adaya sahip olacak gücün bölgeye de egemen olması kaçınılmazdır.
Ağırlıklı olarak Türklerle Rumların yaşadıkları adada Rumlar 1950'li yılların oralarında dışarıdan aldıkları desteklerle Türklere karşı etnik temizlik hareketine giriştiler. Kıbrıs Türkleri de kurdukları Türk Mukavemet Teşkilatı ile saldırılara karşı savunma yaptılar. Bu savunma aynı zamanda Türkiye'nin güvenliğini de beraberinde getiriyordu.
Yüce Atatürk'ün 1937 yılında Analya'da dillendirdiği gerçekler karşısında adanın bir barış ve huzur adası olması gerekiyordu. Bu nedenle Türkiye ile Kıbrıs Türklerinin güvenliğini de ayrı düşünmek olanaksızdır. Anavatan yavru vatan söylemlerinin temelinde bu olgunun yattığının bilinmesini istiyoruz.
Ada da özellikle Kıbrıs Türklerinin barışa susadıkları bir dönemden geçerken tanıklık ettiğim olayların ışığında tuttuğum notların geleceğe ışık olacağına inanıyorum.
Ahmet Göksan- KTKD Genel Başkanı