Mitch Albom'ın bu en son eserinde dünyanın ilk saatinin mucidi Tanrı'nın en büyük lütfu olan zamanı ölçmeye kalkıştığı için cezalandırılıyor. Yüzyıllarca hapis kalacağı bir mağaraya sürülüyor ve kendisinden sonra gelen tüm insanların daha fazla gün daha fazla yıl isteklerini dinlemek zorunda bırakılıyor. Tam bu duruma daha fazla katlanamayacak hale gelmek üzereyken şartlı olarak azat ediliyor. Kendisine verilen sihirli bir kum saati vasıtasıyla yeryüzünde yaşayan insanlar arasından seçeceği iki kişiye zamanın gerçek anlamını öğrettiği takdirde affedileceği söyleniyor.
Kahramanımız kendisi tarafından masumca başlatılmış olan zamanı sayma sevdasının artık tamamen egemen olduğu günümüz dünyasına geri dönüyor ve seçtiği iki yol arkadaşıyla bir seyahate çıkıyor: Bu yol arkadaşlarından birisi sevdiği uğruna yaşamaktan vazgeçmek üzere olan genç bir kız; diğeriyse sonsuza dek yaşamak isteyen zengin ve yaşlı bir işadamı. Kendisinin kurtulabilmesi öncelikle bu ikisine zamanın anlamını öğretmesine bağlı.
Albom'ın her zamanki etkileyici üslubuyla anlatılmış olan bu son derece etkileyici hikayesi dünyanın dört bir yanındaki tüm okuyucularını zamanı nasıl anladıkları zamanlarını nasıl harcadıkları ve zamanın aslında ne kadar kıymetli olduğu üzerine yeniden düşünmeye sevk edecek.