Derler ki tek yumurta ikizlerinin bütün genleri aynıymış yalnızca yüzü bedeni değil ruhları da aynıymış gerçeklik değişir de hisleri çok değişmezmiş ama bir tek farkları varmış bunların: parmak izleri. Dünyaya gelen hiçbir insanın parmak izi aynı olmazmış dil din ulus kültür uygarlık her şey aynı olsa ne yazar. İşte bu roman parmak iziyle imzalansın ve kanla yazılsın diye söylenmiştir baştan sona bir halk mahkemesinde savunma yaparken dile getirilmiştir çünkü Anadolu'da tarih kanla yazılır bu satırlar bunun tanığı olsun diye kaleme alındı. Oysa ne biz dövüşme meraklısıyız ne de dövüşmeyi seçtik anca namus belasına gardaş diyerek nefsi müdafaa için hayatımız boyunca vuruştuk silahların sustuğu anda kelamın sihri bütün benliğimizi kapladı.
Birini tanırdım mesela Kartal'da bir işçi ailesinin kızıydı gençliği halk türküleri dinleyerek devrimci müziklerle geçmişti dans deyince halaydan başkasını bilmezdi şiire meraklıydı bu okurdu zekiydi. Sınava girmiş kazanmış bu iyi bir üniversiteyi ekonomi okumuş bitirmiş üstüne yüksek lisans yapmış: ekonomik krizler üzerine. Sonra da bankaya girmiş. Yükselmiş falan. İlk önceleri siyasetle bağları kopuk değildi öğrencilik yıllarında militanlığı da vardı ama sonra önce araba sonra ev derken Kartal'daki bir işçi ailesinin kızı Şişli'de ev sahibi oldu elbette yavuklusuyla birlikte evlendiler yıllar sonra çocukları falan oldu. Ekonominin yanında sinemayla ilgilenirdi oradan tanımıştım benden de çok etkilenmişti sinemaya girerken malumunuz o zaman daha siyasetle solla sosyalizmle bağları kopmamıştı. Ona göre sonradan da kopmadı ama artık uzaktan destek veriyordu sadece ama giderek duygu dünyası öyle değişti ki devrimci damarları kopmuş gibi giderek filmleri bile lüks salonlarda onu da geçtim dünya festivallerinde seyretmeye başladı artık 1 Mayıslar onun için evine kapanacağı işinden sonra sokaktan hemen el etek çekeceği bir şey olmuştu hatta ondan bir hafta önce falan milletle ilişkilerini sınırlamaya başlardı gören olur çağıran olur şu bu.