Deliliğe Övgü Erasmus'un canlılığını geçerliliğini ve çekiciliğini günümüze kadar değişmeden koruyabilmiş tek yapıtıdır.
Gülmece türündeki yapıta egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge sanmak gerçek deliliktir. İnsana yeryüzünde yaşama gücü kazandıran şey gerçek bilgelik olma niteliğiyle
doğrudan doğruya deliliğin kendisidir. Kitapta delilik kendi kendisine övgüler sıralar; bu arada çocuklukta ve yaşlılıkta aşkta evlilikte ve dostlukta politikada savaşta ve bilimde deliliğin nasıl her zaman egemen olduğu gösterilir. Tüm uğraş
alanları bu arada özellikle din kurumu ve din adamları bu panorama çerçevesinde sergilenir.
Deliliği konuşturma kisvesi altında Erasmus çağının kilisesine ve o kilisenin mensuplarına en acımasız eleştirileri yöneltir. Bu niteliğiyle "Deliliğe Övgü" çağlar boyunca bağnazlığa karşı kaleme alınmış en yetkin düzeydeki başyapıtlardan biri
olmuştur. Yapıtın yazılışını izleyen yüzyıllarda -haklı olarak- düşünce düzeyindeki bağnazlığın her türlüsüne yönelen bir eleştiri diye yorumlanması belki de güncelliğini yüzyıllar boyunca korumasının altında yatan en önemli nedenidir.