Bu çalışmada kırk öykücünün yazış biçimleri öykü anlayışları yöntemleri temaları ve öykucülüğümüzdeki yerleri irdelenirken yarattıkları öykü mirasının kapısı aralanıyor öykücülüğümüze kattıkları çeşitlilik zenginlik belirlenmeye çalışılıyor. Böylece bir yandan öykücülüğümüzün yol haritasında iz bırakan öykücülerin öykü türüne katkıları gün yüzüne çıkarılırken öte yandan da öykü belleğimiz kayıt altına alınıyor. Türk öyküsünün çıtasını yükselten bu öykücüleri biricikleştiren onları diğerlerinden ayıran ya da yaklaştıran özelliklerin altı çiziliyor özgün kılan nitelikler araştırılıyor dar görüşlülükle atlanmış kimi yazarlara dikkat çekiliyor bu çok sesli koronun sololarına ses veriliyor. Dolayısıyla kitap öncelikle bir bellek oluşturma anımsatma aktarma amacı güdüyor.
Öykücülüğümüzde iz bırakmış kendine ait özgün bir ses yaratabilmiş öncü birikimlerimiz üzerine yapılan bu çalışmanın en önemli özelliği seçilen yazarların bir kitabına öyküsüne yönelik değil de tüm öyküleri tüm öykü serüveni üzerine olmasıdır. Bilindiği gibi edebiyatımızda yaygın olan tutum bu tür kitapların bütüncül olarak bir yazara bakıştan çok yazarların tek tek kitaptan üzerine yazılan yazıların bir araya getirilmesiyle oluşmasıdır. Dolayısıyla bu kitaptaki yazılar öykücülerin tek tek kitapları üzerine değil bu yazarların öykülerinin tamamının değerlendirilmesini içeriyor ve sonuçta genel bir bakışı bütünlüklü bir fotoğrafın ortaya çıkarılmasını hedefliyor. Bu anlamda öykücüler üzerine çeşitli zamanlarda yazılan yazılar bir araya getirilmemiş yazıların tamamı sadece bu kitap için yazılmış belli bir sistematik içinde oluşturulmuştur.