Post-modern çağın teknolojik imkânlarını sonuna kadar kullanan "Yeni Dünya Düzeni" simsarları; asırlar boyunca cihanşumûl bir düzen ikame etmeye muvaffak olan Osmanlıların seviyesine kolay kolay ulaşamayacaklarının sinyalini Balkanlar ve Ortadoğu ekseninde cereyan eden hâdiselerle çoktan vermişlerdir. Buralarda patlak veren dramlar krizler ve savaşlar sebebiyle sık sık Osmanlı dönemine atıfta bulunma ve yâd etme ihtiyacı hâsıl olmaktadır. Tezâhür eden olaylar en çok da Türkiye'yi alâkadar etmete ve tek vârisi olarak Osmanlı çapında politikalar geliştirmeye ve tarihî misyonunu edâ etmeye zorlamaktadır.
Kitabımızda üzerinde durduğumuz diğer iki ana mesele ise "imparatorluğun en uzun yüzyılı"nda zuhûr eden Kürt ve Ermeni meseleleridir.
Dünya barış ve istikrarını temin etmesi ve insanlığın aradığı huzur ve refahı sağlaması açısından Osmanlı hâlen yegâne alternatif ve şans olarak günümüz toplum ve devletlerine hayat vâdetmektedir. Hâliyle bu çalışmanın en başta gelen hedeflerinden biri de post-modern dünyada Osmanlı'nın yerini ta'yin etmek arkasında bıraktığı coğrafyalarda yaşayan milletlerin dün-bugün çizgisinde durumlarını gözler önüne sermek ve buralarda hegemonik politikalar geliştiren Batılı Devletlerin Osmanlı'ya kıyâsen içine düştükleri hâli ortaya koymaktır.