Öyle yaşam yorgunudur ki her yanına ilişmiştir gülümseyen gözlerim deli hoyrat ellerim dokunmuştur binlerce kez. Tanığıdır yirmili yaşlarda devrimci kavgamın otuzlarda hapislerin sürgünlerin kırklarda yenilmişliğin ve ihanetin ellisinde imkânsız aşkın... Yorgun ama kabukları bol heybetli bir ağaçtır.
Ona iyi bak Doktor!
Kitabını bitir sakın yarım bırakma. Yarım kalan yaşamlar gibi olmasın. Ama beni onlara teslim etme Doktor. Bir apartmanın çatı katında paramparça etsin faşist kurşunlar bedenimi. Ya da şehrimin dar sokaklarında bir gece kara bir leke gibi kaybet beni. Tek başıma... Ama sakın beni onlara teslim etme Doktor!