Zevk doğrudan enetelektüel estetik ve duygusal uyaranlardan kaynaklanır ve onlara sıkıca bağlıdır. Mutluluk ise varoluşa katılan ve bu uğurda içine girilen yönelimleri kapsar. Bu nedenle mutluluk arayışı yöntem olarak bazen zevki dışlama ve acıyı kutsama üzerine de kurulabilir. Söz gelimi bağnaz bir dindar mutluluk arzusunu çile çekmek üzerine kurabilecek ve kendisini bir takım zevklerden yoksun bırakacaktır.
Mutluluk zevklerin aritmetik toplamı olduğunda bile verili düzene uygunluk ilkesini gözetir. Mutluluk anlayışı politika ahlak ve din tarafından belirlendiği için bu düşünce şekilleriyle çelişmeyen zevklere onay verir; bir ölçü ve sınır belirler. Oysa zevk doğası gereği güçlü bir çekiciliğe sahiptir ve yinelenmeye bağlıdır. Gerilin ve çatışmanın kaynağı da budur. Zevk ahlak ile ahlak da zevk ile çatışır. Pek çok zevk ahlaksız ek çok ahlak davranışı da zevksizdir.
Bu çalışma Yunan ve sonrasında zevk anlayışı ve uygulamasının geçirdiği evrime ışık tutmaktadır.