İşte sivil toplum ve sosyal girişimcilik; hangi dil din etnitise ve kültüre ait olursa olsun insan çevre ülke dünya ve en genelde insanlık adına kaygı duymanın adıdır. Bu yönüyle günümüzde kamu ve özel sektörden sonra "üçüncü sektör" olarak ortaya çıkan ve toplumların en önemli "sosyal sermayesi" kabul edilen sivil toplum kuruluşları aktif katılımcı ve sorumlu vatandaşlığın hayata geçtiği alanlardır.