Bir kelebeğin sadece 1-2 gün yaşadığını düşünürsünüz.... Hiç hayatınızda aynı kelebeği günler aylar sonra hatta yıllar sonra yine gördünüz mü? Onun aynı kelebek olabileceğini düşündünüz mü?
Bir kelebek size gülümsedi mi? Hiç kelebekle konuştunuz mu? Böyle bir şey olabilir mi? Kelebeğin ölümsüzleştiğine; ya da yeniden doğarak karşınıza çıkmış olabileceğine hiç ihtimal verdiniz mi?
Bir gün; çiçeklerle dolu bahçeye bakan pencerede güzeller güzeli bir kelebeğin kendisini bir an önce dışarıya atabilmek için çırpındığını fark etti. Tereddüt etmeden camı açtı ve güçlükle sineklik teli de açtı. Güzel kelebek bir hamlede dışarı fırladı. Fakat uzaklaşmamıştı. Tekrar camdan içeri girecek diye ödü koptu. Ama hayır kelebek; olduğu yerde adeta ineceği pisti kontrol eden bir helikopter gibi sabit duruyordu. Göz göze geldiler...
Kelebek gülümsüyordu...
Dikkatle baktı. Dudaklarının kıpırdadığını fark etti. Eğildi sessizce dinledi söylediklerini fark edince o da gülümsedi... Kelebek de gülümsüyordu...
Bir kelebeğin o anda söylediklerini görebilmek duyabilmek ve anlayabilmek ne güzeldi. Bütün gizemli olaylarda o kelebek çıkacaktı karşısına ... Ve göz göze geleceklerdi. Onun söylediklerini duyacaktı hep...
Ve bir gün... Yıllar sonra bir sabah erkenden evine geldiler sormadılar 34 yıllık onurlu gururlu görev sayfalarını ve onu alıp götürdüler... Yıllar yıllar önceki arkadaşı Erdoğan'la mektuplarını; Paris'te Fransız Gizli Teşkilatı ile hesaplaşmalarını; emir komuta zinciri içinde mecbur kaldığı bazı 'evet'leri sordular. Hain örgüte katılmakla suçladılar ve tutukladılar. Ölümü tercih ederdi. Onurunun kırıldığını hissetti. Şimdi onu hiç aramayan dostları geldi aklına resimleri ailesi geldi... Başarılarla dolu yılları geldi... Uluslararası Ödülleri mümtazen terfileri geldi. Onu sürekli taltif eden örnek gösteren komutanları geldi...
Demek her şey.... Her şey boştu... İşte şimdi kahrından ölebilirdi ... Kimsenin umuru değildi... Neden bilinmez mahkemeler nihai kararı bir türlü veremiyorlardı.
Ve işte aynı kelebek yine oradaydı. Karşılarındaydı... Fakat kelebek ağlıyor muydu?
Ve şimdi; kelebek!
Hareketsiz o kelebek.
Gülümsemiyor muydu? Gülümseyemez miydi?