Hak arama hürriyeti en temel insan haklarından biri olduğundan gerek uluslararası anlaşmalar gerekse anayasalar tarafından güvence altına alınmıştır. Kural olarak ülkemizde yaşayan herkes gibi yabancılarda hak arama hürriyetine ve buna bağlı olarak adil yargılanma hakkına sahiptirler. Ancak yabancıların hak arama hürriyetine çeşitli sınırlamalar getirilebilmektedir. Bunlardan en önemlisi ve uygulamada sorunlar çıkaran sınırlama yabancıların dava açarken veya takip yaparken teminat yatırmak zorunda olmalarıdır. Yabancıların teminat gösterme yükümlülüğü (Catio Judicatum Solvi) Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu?nda (MÖHUK) yabancılık kriteri esas alınarak kabul edilmiştir. Türk hukukunda başta teminatın miktarı hususu olmak üzere uygulamadan kaynaklanan bazı problemler yabancıların mahkemeye erişim hakkını engelleyecek düzeye gelebilmektedir. Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı kapsamında yabancılar için getirilen teminat yükümlülüğünde makul ölçüde yasal değişiklikler yapılması ve mahkeme uygulamalarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına dikkat edilmesi gerekliliği çalışmamızın amacını oluşturmaktadır. Türk hukukunda yapılması gerekli değişikliklere örnek olması bakımından teminat gösterme yükümlülüğünün vatandaşlık esasına dayalı ayrımcılık yasağını ihlâl ettiğine ilişkin Avrupa Topluluğu Adalet Divanı (ATAD) kararları ve bu kapsamda İngiltere başta olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya?da konu ile ilgili yapılan yasal düzenlemeler üzerinde durulacaktır.