Kısayoğun öyküler gerçekliğinde imgeden soyutlanırken "durum" ve "olay" gibi klasik öykü öğelerini "an"a indirgeyerek gong sesiyle okuyucuyu kendine getiren bir tür yaratıyor. An'da söylenen son söz bulunulan son durum yapılan son eylem "önce"yi içinde barındırıyor. Gerçekliğin bir tokat etkisi yarattığı kısa yoğun öyküler insanın barındığı her şeye sinerken duyuşsal dokusuyla insandan insana geçişi zorunlu kılıyor.