Batı Avrupa'da ortaya çıkan ve gelişen "sanayi devrimi"ne Çarlık Rusya'sı ayak uydurmaya çaba gösterirken diğer iki önemli ülke Osmanlı İmparatorluğu ve Japonya 19. yüzyılın ortalarında hemen hemen aynı tarihlerde sanayileşme hamlelerini başlatmışlardır. Her iki devlet de acil savunma ve yaygın tüketim ihtiyaçlarını karşılamak için kamu kaynaklarını harekete geçirerek fabrikalar kurmaya başlamışlardır.
Böylece Türkiye'de değerli akademisyen Doç. Dr. Kahraman Emmioğlu'nun deyimiyle "sanayileşme serüveni" başlamıştır. Gayet emin olarak ve isabetle söyleyebilirim ki elinizde tuttuğunuz bu ilmî çalışma sadece bu iki yüzyıla yaklaşan "serüveni" ana hatları ile ortaya koymakla yetinmiyor Türkiye'mizin sanayileşme politikalarını uygulamaları ve bugün vardığımız sonuçları çeşitli dinamikleri tek tek ve ayrıntıları ile tahlil ederek okurlarına sunuyor. Titiz bir araştırmacı olan sayın Emmioğlu'nun sanayileşmemizin bütün safhalarını ve karşılaşılan problemleri tespit ve tahlil ederken ne kadar uzun bir zaman harcadığını okuyucular derhâl fark edeceklerdir. Doç. Dr. Emmioğlu sanayileşme hedefimizi sadece çok çeşitli veri kaynaklarını kullanarak değil bütün ilgili konuları bizatihi kendi mesleki çalışmalarındaki tecrübelerini de kaleme alarak bizlere sunmaktadır.
Bu kıymetli eserde yazarın konusunu çok geniş bir açıdan ele almakla beraber okuyucuya kazandırdığı önemli bilgiler ışığında şu temel sorunun cevabını aradığı kendisinin de açık bir şekilde ifade ettiği gibi görülmektedir: "Niçin hâlâ sanayileşemedik; niçin geri kaldık?" Bu temel sorunun cevabını yazar doyurucu açıklamalar yaptığı eserinde ortaya koymakta ve okuyucusuna mühim örnekler vermektedir. Eserde yer alan "savunma sanayi" "uçak sanayi" "nükleer santral" gibi misaller sadece bu sektörlerin uzmanları ilgilileri tarafından değil ülkesine karşı sorumluluk duygusu taşıyan her Türk aydını tarafından dikkatle okunup fikir sahibi olunması gereken mevzulardır.
Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş