Ziraat toplumundan önce insanlar geçimlerini avcılık ve toplayıcılıkla sağlıyorlardı. Avcılıktan ziraat toplumuna geçişle birlikte artık medeni dünyada avcılık ana geçim kaynağı olmaktan çıkıp ek bir uğraşa spor ve eğlenceye dönüşmüştür. Devlet adamları için ise hem eğlence hem de askerlerin eğitimi sevk ve idaresi için bir araçtır. Avcılık adı altında yapılan faaliyetler dizisiyle nişancılık talimi yapılır avı takip etme ile atlı spor yapma imkânı meydana çıkardı.
Osmanlı Devleti'nde tarih sahnesine çıktığı ilk dönemlerden itibaren avcılık konusunda Türk-İslâm devletlerinin tesiri görülür. Osmanlı Devleti gelişip imparatorluk seviyesine yükselmesine paralel olarak avcılıkla ilgili köklü kurumlar tesis etmiş ve avcılığı organize faaliyetler silsilesine kavuşturmuşlardır. Osmanlı padişahları avcılığı sevmişler avcılık hakkında yazılmış kitapları okumuş hatta yazılmasını da teşvik etmişlerdir. Sosyal tarih araştırmalarının arttığı günümüzde Osmanlı toplumunun avcılık dünyasına bir pencere açma amacı taşıyan bu eserin benzer çalışmalara ışık tutacağını ümit ediyoruz.