Ben Öykülere İnanırım'da uzunlu kısalı otuz öyküsü var. Yaşamdan kesitler veren öykülerde günlük yaşamın karmaşası ve acelesi içinde gözden kaçan fark edilmeyen incelikler ayrıntılar başarıyla gözlemlenmiş. Unutulmaya yüz tutan değerler ve duygular kısa ama derinliği olan cümlelerle ustalıkla vurgulanmış. Hızla değişen insancıl değerlerini yitirmekte olan bir dünyadan insan manzaraları sunuyor Habib Bektaş. Okuru bir yandan kendi içine yönlendirirken biri yandan da çevresine değişik bir gözle bakmaya zorluyor. Bilinçaltına iniyor gerçekle gerçek olmayan arasındaki ince çizgide geziniyor. İnsanı durup düşünmeye kendini ve değerlerini sorgulamaya iten lirik ve kimi yerde ironik ama hep sıcak anlatımıyla öne çıkan bir demet öykü var Ben Öykülere İnanırım'da.