Granger yavaştan geri çekilmeye başladı. Bu sırada başını yere eğmiş gergin bir halde herhangi bir şeyi tetikleme ihtimaline karşı etrafını kolaçan ediyordu. Çok geç. Ayaklarının altından gelen çıtırtıyı duydu. Derken hızla yukarı doğru çekilirken buldu kendini: Granger'ı çepeçevre saran ağ onu havaya çekiyordu. Silahı elinden kayıp düştü; mikrofonu da başından. Yerden yükseldikçe midesinin ağzına geldiğini hissediyordu. Ağ belli bir yüksekliğe erişince nihayet durdu.
Burada asılı kalmıştı. Derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. Hala hayattasın hala hayatta. Yalnızca bir ağa yakalandın hepsi bu. Bundan kurtulabilirsin.
Aklından bunlar geçerken altından kapüşonlu biri geçti. Durdu. Granger'a baktı. Genç adam işinin bittiğinden emindi. Derken kapüşonlu adam yoluna devam etti ve ağaçların arasında gözden kayboldu. Sanki hiç var olmamış gibi.