Aşk Yolunda 1348 yılının ilkbaharında veba salgının pençesindeki Avignon kentinde geçiyor. Anlatıcı rolündeki Mathieu salgını tüm acımasızlığıyla yaşayan bir delikanlı. Salgından önce Avignon'daki bilge Aventin Usta'nın çırağı olan ona büyük bir hayranlıkla bağlanan Mathieu veba salgınında kızkardeşi dışında ailesinin bütün üyelerini yitirir. Yöredeki Yahudiler kuyunun suyunu zehirlemekle suçlanırken Aventin Usta da vebanın kaynağı olarak görülen Yahudilerin tarafını tuttuğu gerekçesiyle köylüler tarafından linç edilir. Umarsız kalan genç Mathieu oradan ayrılmak istemese de kızkardeşi Angéle ve gezgin ozan Bernard kendilerini kurtarmak için onu da alıp Avignon'u terkederler. Yol boyunca inanılması güç olaylara tanık olan ve bir manastırda ele geçirdikleri olağanüstü öykülerle dolu kitabın yazarının peşine düşen gençlerin yolculuğu mistik bir arayışa dönüşür. Genç Mathieu her zaman geçerli olan bir gerçeği toplumun yaşadığı korkuların bedeli olan bir gerçeği toplumun yaşadığı korkuların bedelini masumların ödediğini dehşetle öğrenirse de bu ilginç yolculuğun sonunda ummadığı bir şeyle karşlaşacaktır. Şiirsel ve son derece akıcı bir dille yazılmış Aşk yolunda okurları Ortaçağın bilinmeyen sayfalarına götürüyor gerçekdışı masalsı ve düşsel bir dünyada gezdiriyor. Aşk Yolunda besteci ve yorumcu olarak adını duyuran Fransız edebiyatında düşlerle gerçeklerin iç içe geçtiği romanlarıyla ünlenen Henri Gougaud'nun Türkçe'deki ilk romanı.