Çağımızda liberalizm ekonomik anlamda tümüyle gerici bir sistemdir. Emperyalist iktisadi sistem demokrasinin zıddıdır. Demokrasinin ön koşulu ise liberalizmi dışlayan bir devletçi sosyalist sistemdir. Yine liberalizm milliyetçiliğe karşıtlığı ile hem ulusal kurtuluşçuluğa hem de bağımsızlıkçılığa karşıdır. Kısacası ulusların kendi kaderlerini tayin hakkına karşıdır. Bu anlamıyla da antidemokratiktir. Bu alanda ise demokrasinin ön koşulu milliyetçiliktir. Liberalizm son olarak laikliğe de karşıdır. Dinsel dogmalarla uzlaşmış ve onları daha da sapık bir biçime sokmayı başarmıştır. Bu anlamıyla da dinsel her dogmatizm gibi gericidir ve antidemokratiktir. Demokrasinin ön koşulu bu alanda da laikliktir. Atatürk'ün Altı Ok'unun günümüzün ve çağımızın en ideal demokratik formülü olduğu bir kez daha ispatlanmaktadır. İktisatta devletçilik toplumsal yaşamda milliyetçilik düşünsel yaşamda laiklik pratik yaşamda devrimcilikle Atatürk Cumhuriyeti en ileri ve en ilerici rejimi kurmuştur. Bu ilerici rejimi yıkmak için liberallerin etnik ırkçıların dinci gericilerin emperyalist güçlerin el ele vermeleri ve 70 yıldır uğraşmaları boşuna değildir. Ama Atatürk her türlü gericilikten güçlü çıkmıştır ve direnmektedir. Çünkü Atatürkçülük çağın gerçeğidir.