Zamana karşı duran ya da onu içine alan bir şiirde bizi eylemin önünde gösteren şairin tarih bilgisi değildir. Tarihi salt bir hayal olarak algılamalı ve bu hayalden doğal bir gerçeklik duygusuyla yararlanmalıdır şair.
Varoluşunu bu hayal içinde zamanlar üstü bir genişlikle açıklayabilmelidir. Yeyüznün ölümlü olması ölümün bireyselliğini yok edemez. İçime döndüğümde koca bir batık öyküsünden şiire kalannın sadece bir "sonsuzluk isteği" olduğunu anladım. "Batık" insanın kendisiyldi. Zaman yolculuk tarih aşk öfke kaygı hiçlik insanın içinde.
Yazarak herşeyi anlayacağımı düşündüm. Oysa şimdi her şey öylesine karışık ki...
- Mustafa Köz -