"Artık hikâye benimdi kesilen koluma karşılık... Bense bu kalenin bir muhafızıydım dinlediğim hikâyeye karşılık!
Akşamdı... Tac Mahal yalnızca bir anıt değildi. Onda sır sır düğüm düğümdü aşk mührünü giziyle var kılıyordu avluya sokulanların yüzünde...
Demiri ateşe attı ateşte demirin yüreği yandı! Maşasını ocağa daldırdı alev alev har kusan demiri yarasına bastı. Agranın o kör sokağından taşan sesi Tac Mahalin içinde 7 kez yankılandı. Evren 7 günde yaratıldı. 7.gün Âdeme can indi... Ruhundan Havva var edildi. Usamın sesi avluya aktı avludaki suya bir şaşkınlık düştü dağıldı... Suda her hale bir kez daha yankılandı! Bu yurtsuz yersiz dergâhın içinde herkes birbirine kavuştukça uzaktı."