'Yalanları açığa çıkaramayan yaygınca kabul gören fikirlerle çatışsa da ilk ve öncelikle şok etse de gerçeği açıklamayan bir halk ne tiranlıktan ne yoksullaktan ne sömürüden ne de varlığına yapılan tehditlerden kurtulabilir.'
Her şey Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmadan önce başlamış kitlelerin kendi eylemliliğine dayanan bir devrim yaşanmıştı.
İsyan dalgası 1906'da Erzurum'daydı. Kentin kontrolü neredeyse iki yıl boyunca İmparatorluk yönetimi ve isyancılar arasında gidip geldi. Şehri Ermeniler ve Türkler beraber yönetiyorlardı...
26 Temmuz 1908'de 100 bin Türk Rum Ermeni Musevi ve Bulgar Beyazıt Meydanı'ndan Yıldız Sarayı'na yürüdü. O zaman İstanbul'un nüfusu bir milyondan daha azdı...
1908 genel seçiminde meclise 6 sosyalit seçildi...
1913'te ilk defa kız lisesi açıldı; kadın öğrenciler İstanbul Üniversitesi'ne girdi...
Ege kıyıları Yunanistan işgali altındayken bile İstanbul'daki Rum ve Türk Hıristiyan Musevi ve Müslüman işçiler birlikte örgütleniyorlardı...
'Kurtuluş Savaşı' sırasında askerden firar edenlerin sayısı o kadar çoktu ki Fevzi Paşa TBMM'de 'Efendiler biz askeri değil milleti giydiriyoruz elbiseyi alan üç gün içinde firar ediyor' diyordu...
'Şeriatçı ayaklanma' diye anlatılan Menemen olayları sonrası idam edilenler arasında bir de gayrimüslim vardı...
Türkiye'nin tarihi1923'ten sonra bütün gerçekleri saklamak için sistematik bir şekilde yeniden yazıldı.
Türkiye'deki işçi sınıfı Türk-Rum-Ermeni-Musevi çeşitliliğini ve birliğini sonuna kadar korumakta israr etti. Ta ki Mustafa Kemal...
Bu kitap Kemalist efsanelerden kurtulmamıza ve aşağıdan mücadele geleneğinin bu topraklardaki heyecan verici tarihine sahip çıkmamıza yardımcı oluyor