"Sanatta Manevilik (Zihinsellik) Üstüne" benim için farkına varmadan oluştu. Notlar en az on yıllık bir süre içinde birikti. Resimdeki renk güzelliği üzerine düştüğüm ilk notlardan biri şöyle: 'Resimdeki renk görkemi seyredeni büyük bir güçle çekmeli ve aynı zamanda derindeki içeriği gizlemeli.' Bununla resimsel içeriği kastediyordum ama içeriği (şimdi anladığım üzere) saf biçim olarak değil sanatçının resimsel yoldan dışa vurduğu duygusu ya da duyguları olarak. O zamanlar henüz seyircinin apaçık ruhuyla resmin karşısına geçip kendine akraba bir sese kulak vermek istediği saplantısı içinde yaşıyordum. Böyle seyirciler de var (bu bir saplantı değil) ne var ki kumdaki altın zerreleri kadar seyrek. Hatta eserin diliyle kişisel bir akrabalıkları olmadan da kendilerini ona verip ondan bir şeyler alabilen seyirciler de var. Ben hayatımda böylelerine rastladım."
Kandinsky'in yapıtı sanatçıların sanat üzerine düşüncelerini açıkladıkları ve her biri sanatta yeni bir çığır açan düşünce üretiminin bir halkasıdır. Bundan dolayı ne bir başlangıç ne de bir sondur; sadece gelişimin kilometre taşlarıdır.