"Sanki bir film izliyor gibiydim. Kollarım ve başım vücuduma ağır geliyordu. Ayaklarım kendiliğinden benden habersiz ilerliyordu. Kim nereye götürürse oraya gidiyordum. Saat kaçtı hangi gündeydik hiç farkında değildim. Bu haldeyken ilaç vermeye çalışan bir yakınımızı reddetmiş olmama kendim de şaşırmıştım. Zaten bitkisel hayattaydım her şeyden daha da kopmak istemiyordum. Acımı dibine kadar yaşamam lazımdı. Bu benim ödediğim bedeldi."
''... Artık bir son vermemiz gerektiğini düşünüp yavaş yavaş durdurduğumuzda burnumu boynuna dayayıp kokusunu içime çekerek bir beş dakika da öylece kaldım. Çok tanıdık bebek gibi pudralı kokusuyla kendimden geçmiştim. Sanki yıllardır sevgiliymişiz o uzak bir yerlere gitmiş de yeni gelmiş gibi bir özlem içerisindeydim. Ama bir anda beynimde bir şimşek çaktı ve hemen kalkıp yanına oturdum.''
Bir sabah uyandığında hayatının asla eskisi gibi olamayacağını anlayan 19 yaşındaki Merve'nin gözüyle dünyasındaki bütün renklerin kimi zaman ölüme kimi zaman bir aşka dönüşmesinin hikayesi.