Emekli olup Tirebolu'ya dönünceye kadar geçmişlerimiz olarak sadece anne ve baba dedelerimin anneanne ve babaannemin isimlerini biliyordum. Bazen bize gelen misafirler bazen sokakta rastladığım bir tanıdık bazen de hiç tanımadığım birisi "biz akrabayız" derdi.
Akrabaymışız iyi de sen benim neyimsin? Ben senin neyin oluyorum?
Zamanla bu "biz akrabayız" cümleciğinin aslını merak eder oldum. Emekliliğimin başlarında on sene kadar bir süre annemle baş başa kalacak kadar bir zamanım oldu.
İşte o yıllarda annem bildiği kadarıyla geçmişlerimizi bana anlatmaya çalıştı. Annemin hafızası çok kuvvetliydi hatıralara çok değer verirdi tarihe çok meraklıydı. 95 yaşında vefat ettiği güne kadar hafızasını hiç kaybetmemişti
Bu çalışma; ne tam bir soy kütüğü ne de hikâye ikisinin karmasıdır. Elbet yıllar geçecek devirler değişecek. Bugünün küçükleri elli-altmış yaşına geldikleri zaman içlerinden geçmişlerini merak edenler çıkacak olursa; yedi-sekiz kuşak önceki büyükleri kimlermiş öğrenebilecekler.
Reyhan Vural