Yaşadığımız dönemde bilginin ve insanların serbest dolaşımı dünyayı tek bir alana dönüştürürken yerel bölgesel ulusal ve uluslar arası olanın sınırlarını çizmek zorlaşmaktadır. İletişim çalışmalarında sıklıkla vurgulandığı üzere değişen ve dönüşen bir çağın gereği olarak siyasal iletişim ve uluslar arası iletişim olanları da coğrafi siyasi ve kültürel sınırlar bağlamında yeniden tartışmaya açılmaktadır.