Bazı eleştirmenler Alman edebiyatının klasik dönemini 1795-1805 arasında Schiller'in Goethe ile buluşmasına mal etmektedirler. İki ayrı mizaçta olmalarına rağmen Goethe ile edebiyatına kalıcı eserler kazandırmıştır.
Goethe bazı konuların işlenmesini Schiller'e bırakmış Schiller ise Goethe'yi verdiği eserlerle gönendirmiştir. Goethe gerçek şair kişiliğiyle ölümsüz eserler yazarken Schiller ağırlığını felsefeden alan uzun soluklu şiiriyle kendi mizacının doğrultusunda eserler vermiştir. Bu gün aradan geçen 200 yıllık bir zamandan sonra tarafsız bir gözle bakarsak Schiller'in bu şiirleri bir hümanite idealinin gerçekleştirilmesi olarak eğitici bir önem taşımaktadırlar. Dram tarzı ile lirik şiiri arasında önemli bir farklılık olduğu bilinir. Schiller şairden daha çok bir dram yazarıdır ama şiirlerinde ideal çevresinde örülmüş ahlaki özellikler taşımış onlarda yüce değerleri işlemiştir.
Prof. Dr. Burhanettin Batıman Felsefe ve Şiir çevirisiyle bize felsefi olduğu kadar mitolojik boyutta da mükemmel bir Schiller sunuyor. Burada çevirilerin aslına sadık kalınarak yapıldığını asıllarındaki güzelliği aynen koruyarak önemli seviyede bir çeviri başarısı sağlandığını belirtmeyi gerekli buluyoruz.