Tercüme-i hâl ferdin tarihidir. Tarih yazıcılığının en kadim ve en câzip türünü teşkil etmektedir. Ancak binbir cepheli bir insanın tanınmasının tartılması ve yazıyla ifade edilmesi gibi çok zor ve ince işçilik gerektiren bir mesuliyet olduğu da ortadadır. Bu arada ferdin tarihi ile cemiyetin tarihi veya diğer bir ifade ile içtimaî irade ile ferdî irade arasındaki münasebetin ortaya konulması bu işin en hassas noktasını teşkil etmektedir. Bu bakımdan kitaptaki yorumların mütevazi derecede kalmasına ancak şahıslar hakkındaki temel bilgilerin tespit edilmesine mümkün derecede itina gösterilmiştir.
Birçok tarihî şahsiyetin 20. asır tarihine dair araştırmalarda bilhassa inkılâp tarihine dair kitaplarda sadece kuru bir isimden ibaret kaldığı ve dolayısıyla da bu gibi isimleri kitaplara koymanın hiçbir mâna ifade etmediği açıktır. Bu itibarla tarihin ve bilhassa yakın tarihin şahsiyetleri veya kıymetli meçhûlleri hakkında daha fazla araştırma yapılması zarureti ortadadır.
Tarihin Gölgesinde ismi altında topladığımız tercüme-i hâl yazıları III. Selim devrinden itibaren devlet ve cemiyet hayatımızda bir mevkii bulunan ve bu itibarla da tanınması gerektiğine inanılan şahsiyetler hakkındadır.