"Sonuncu odanın kapısına geldiği zaman Kohen'in evde olmadığına iyice kanaat getirmişti. İçeri girdi. Ve olduğu yerde donup kaldı.
Kohen pencerenin önündeki koltuklardan birine oturmuş kendisine bakıyordu. Pijamasının üzerine giymiş olduğu ipek sabahlık kan içindeydi. Boğazındaki geniş bir yaradan hâlâ kan sızıyordu. Bir kısım pıhtılaşmış uzayıp sarkmıştı göğsüne doğru. Gözleri açıktı. Korkuyla beraber hayret de vardı bu alabildiğine açık gözlerde."