Bu kitabı yayına hazırlamak için çok araştırma yapmak ve çelişen fikirler arasında uzlaştırıcı bir ortam bulmak benim için hiç de kolay olmadı.
Değişik beldelerin değişik ırk ve boylardan gelen insanlarını bir kitapta değerlendirip sonuca varmanın zorluğunu bu araştırma ile çok iyi anladım. Benim için ya olayı derinliğine araştırmaktan vazgeçip olayları objektif seyri içinde okuyucu ile paylaşmak ya da kendi görüş ve düşüncelerimle olaya taraf olup değerlendirmelerimi okuyucuya sunmaktı. Ben birinci yolu tercih ederek toplayıp değerlendirebildiğim kadarıyla olayları sivil ve askerî yönleri ve sanatsal değerlendirmeleri ile okuyucuya sunarak değerlendirmeyi ona bırakmak yolunu seçtim. Ne kadar tarafsız olmaya gayret etsem de ben bir ilim adamı olmadığım için tarafsızlığımı devamlı korumam da her olayda ve her olayın değerlemesi karşısında tarafsız kalmayabilirim. Onun için olay ve kurumları kendi seçenekleri ile ortaya koyup değerlendirmeyi okuyucunun inisiyatifine bırakmayı daha uygun buldum. Çünkü ortada iki büyük akım var biri kuruluşunu takip eden ilk 500 yılda evrensel bir din olmuş İslam ikincisi bu dini herhangi bir baskı ve zorlamaya gerek kalmadan kendi inançlarıyla bağdaştığı için kabul eden bir büyük ve köklü millet Türkler...