Kaderi tercihleri çevresiyle şekillenmiş de bir tek kendisi olamamış sanki.
Kalabalık arasında bir adam... Üstlendiği rollerin yükünden ruhunu arındırmak tek gayreti.
Öyküler aslında yaşamın kendisi. Kahramanların hepsi birer er kişi.
Belki de satır aralarında yaşanılanlar gönlünde hapsettiklerinin bir benzeri.
Öyleyse...
Özgünleştirilemeyen yaşamın boşunalığı sorgulanabilir mi?