Bundan yıllar önce 1950'de Krishnamurti şöyle demişti: "Yalnızlık dediğimiz şeyle tek başına olanla doğrudan ilişkide olmak yalnızca zihin herhangi bir biçimden kaçmadığında olanaklıdır ve o şeyle ilişkinin olması için şefkatin sevginin olması zorunludur."
Sevgi ve Yalnızlık Üzerine kendimizle başkalarıyla ve toplumla olan yakın ilişkilerimizin zorunlu bir araştırmasıdır.
Krishnamurti burada "doğru ilişki"nin ancak bireyleri ve grupları ayıran ve soyutlayan koşulların bilgisi elde edildiğinde var olabileceğini savunur. Ona göre biz yalnızlık ve gerçek sevgi sorununu ancak kendimizi terk ederek anlayabiliriz.