: Kemal panik içinde ayağa fırladı. Ortada kötü bir şeyler olmazsa Numan onu asla aramazdı. O an içinde garip bir acı hissetti.
"Ceyda...! Ceyda'ya bir şey mi oldu? Diye sordu ve ne yazık ki içinde taşıdığı kaygıyı sesine de yansıtmaktan kendini alamadı.
"Onu hala sevdiğini biliyordum dostum..."
"Tanrı aşkına Numan ona bir şey mi oldu? Diye sordu yeniden bu kez sesi sabırsızdı.
"Hayır ama her an olabilir..."
Numan'ın yanıtı Kemal'i büsbütün kaygılandırmıştı.
"Numan ne demek bu!"
"Sulhi burada ve..."
"Ve Ceyda'nın peşinde..."
"Onu zorluyor diyelim. Büyük bir alışveriş merkezinin üst katında on yedi kişiyi rehin almış. Küçük bir kız çocuğun üzerine de uzaktan kumandalı tahrip gücü yüksek bir bomba yerleştirmiş."
"Orospu çocuğu!!!"
"Rehinelerin karşılığında Ceyda'yı istiyor."
Ceyda sadece baktı. Gözerinde yolun sonuna gelmişliğin ifadesi vardı. Bu işe girdiğinden beri sıkça tehlikelerle karşı karşıya gelmişti. Ama bu kez isteyerek gidiyordu. Bilerek ve gönüllü... Bu işi burada bitirmek zorundaydı. Öyle görünmese de bunu kendi için yapıyordu. Bitirmeliydi artık... Ya hep ya hiç...
"Bombayı çocuğun üzerinden alıp bana takacaksın! Dedi birden ve o anda çevresinde bulunanların yüz ifadeleri tartışmasız cehennem azabını yaşadı. Semih bey kendini kaybederek kızın üzerine atıldı. Telefonu kaptığı gibi kulağına götürdü.
"Soysuzun dölü!!! Unut!!! Baş komiseri de unut anlaşmayı da!!! Diye bağırdı. Sesi sirenleri de uğultuyu da delmiş çevreye dağılarak yankılanmıştı.