Bir zamanlar bir kraliçe sarayının penceresinden bahçedeki karın güzelliğini seyrediyordu. Birden karın üzerine bir gül düştü. Kraliçe gülün nerden geldiğini anlayamadı ama gül çok güzel görünüyordu. Kraliçe karın beyazlığı üzerinde kırmızı gülün güzelliğini takdir etmeden geçemedi. İşte o anda kafasında bir dilek belirdi. Kar kadar beyaz dudakları kan gibi kırmızı bir kızı olmasını diledi. Mucizevi bir şekilde kraliçenin dileği gerçek oldu. Bir kaç ay sonra kar kadar beyaz bir kızı oldu. Kan kırmızısı dudakları simsiyah saçları vardı. Ona küçük Pamuk Prenses dediler. Ne yazık ki Pamuk Prenses'in doğumundan kısa bir süre sonra kraliçe öldü. Kral bir yıl sonra yeniden evlendi. Yeni kraliçe çok güzel bir kadındı. Ancak aşırı derecede gururlu ve kibirliydi.