''Sonraki günlerden birinde Haydarpaşa'dan kalkan bir trene bindiler. Madam Aline yolculayanlar arasında yaşlı gözlerle uğurladı onları. Güneye doğru yol alıyorlar bir pencere kenarında hiç konuşmadan. Küflenmiş buğday tepeciklerinin yanından geçtiler. Yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu geride bıraktıklarını düşünürken. Anlatılması İmkansız bir acı dağlıyor yüreğini.''