Destanlarımızı nazma çekerek destanlaşan şair Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu üzerine yapılan bu çalışmada; şairin hayatı eserleri ve şiirlerinin tematik bakımdan incelemesi yapılmıştır.
Bu çalışmanın en önemli yanı "Destan Şairi Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu" üzerine 1994'te yapılan ilk çalışma olmasıdır. Prof. Dr. İnci Enginün'ün Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri isimli makalesinde dile getirdiği şu acı itirafı Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu açısından da dikkatle okumak gerekir. "Cumhuriyet dönemi şiirini tasnife çalışırken henüz çok yakınınızda olan ve zamanın tasfiyesine uğramamış şairleri gruplandırmakta güçlük çekiyoruz. Çeşitli zevk ve dünya görüşlerinin çok geniş çevrelerce okunmasalar da ısrarla şair diye tanıtmaya çalıştıkları şahısların sayısı çoktur. Daha önceki devirlerin eş dost tarafından düzenlenen antolojilerine girmeyi başaran şairlerini zaman nasıl tasfiye ettiyse Cumhuriyet dönemi şairleri arasında yer alanların birçoğu da aynı akıbete uğrayacaktır. Bu günlerden ileriye belki on on beş şair kalacaktır." (Türk Dili Dergisi Türk Şiiri Özel Sayısı IV S.481-482 Ocak-Şubat 1992 s.565-566)
Edebiyat tarihlerimizde ve antolojilerimizde çeşitli edebiyat dışı sebeplerden dolayı adına yer verilmeyen Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu milli duyarlılığa ihtiyaç duyulan her dönemde kendisinden bahsettirecektir. Mitopoetik Şair Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu isimli eser Gençosmanoğlu'nun edebiyat tarihimizde yerini almasını sağlayacak olması açısından da son derece önemlidir.
Çalışmanın ön sözünde yazar Mitat Durmuş eserin bir lisan tezi olduğuna vurgu yapmış olmakla birlikte bu çalışma lisans tezi sınırlarını aşan bir nitelik taşımaktadır. Bu açıdan lisans tezi çalışmalarında biyografik çalışma yapan tüm araştırmacılara salık verilebilir.