Aşktan sanata kadar yaşam boyu tüm seçimlerimizde belirleyici ve etkin bir rol oynayan çocukluk insanoğlunun en önemli yaşam evresidir. Meredith Anne Skura 'bilinçdışını Freud'dan önce şairlerin keşfettiğini' söylerken bu saptamanın çocukluğu da içerdiği gayet açıktır. İşte bir şairimiz tamda bu saptamada vurgulandığı üzere şöyle diyor: Çıkamaz çocukluğundan dışarı kimse...
"Çocukluk hem geçmişimiz hem de geleceğimizdir... O kısa pantolonlu altın çağ'dır. Artık var olmayan bir yeryüzü cenneti özlemi yaratmakla kalmaz kendisinin oluşturduğu tek örnekle yitip gitmiş o görkemi yeniden bulmaya davet eder bizi. Mademki büyümek değer yitirmek ve gençlik yıllarının beklentilerine ihanet etmektir içinde uyuyan ve yeniden doğmaktan başka bir şey istemeyen o ilksiz ve sonsuz çocuğu ululamak gerekir öyleyse. Birey sorumluluklarının ve üzerine düşen yükümlülüklerin bilincine ne denli varırsa yitirdiği kaygısızlığını da bir zamanlar yaşadığı çocukluğun üstüne o oranda yansıtır. Bu büyülü durum onun içinden çıkarılıp atıldığı bir mutlaktır: Olgunlaşmak ölmektir biraz; kökenlerinden öksüz kalmaktır."
Pascal Bruckner