Eğitim günümüzde toplumun lokomotifi olma niteliğini giderek yitirmektedir. Eğitimin değiştirebilirlik gücünün tükendiği sıradan eylemler silsilesi olarak algılanıp uygulandığı bu durumun toplumun ilerlemesi için önemli bir engel olduğu söylenebilir. O zaman eğitim ortamlarında birtakım işlerin yanlış yapıldığı veya ihmal edildiği sonucuna varılabilir.
Biz de ana-babaların ve eğitimcilerin eğitim anlayışlarını yenilemelerine yardım etmek niyetiyle yola çıkarken literatüre yeni kavramlar ve yeni anlayışlar getirmek niyetinde değiliz. Sistemin en önemli parçası olan eğitimcilere ana-babalara eğitimsel etkinliklerde belki tanıdık yaklaşımların ne denli önemli olduğunu hatırlatma da sayılabilecek bu çalışmamızın temeli "Eğitimin- insanları eğitmenin en kestirme yolunun- eğitilenler gibi davranarak onların kafasındaki resimleri değiştirmeye samimiyetle çalışmaktır." mesajı vermektir.