Geçen yıl yayımladığı ilk kitabı Biraz Kuşlar Azıcık Allah ile ses getiren Gökhan Yılmaz'ın yeni öykü kitabı İkiye Kadar Sayamamak da YKY'den yayımlandı.
Yazarın kendi ifadesiyle "Psikolojide 'zeigarnik etkisi' diye bir şey vardır. Tamamlanmamış yaşantıların tamamlanmış olanlara göre daha fazla akılda kaldığı hatırlandığı yönünde bir tanım... Benim öykülerimde de böyle bir şey var. Bitmemişin eksik bırakılmışın kesintiye uğramışın hafızaya yaptığı doping etkisi kılıç yarası..."
İkiye Kadar Sayamamak'ta bir yandan öyküler ilerliyor ama öte yandan kalemin akrobasisi bitmiyor; dil ve söz oyunları okuru sürekli diken üstünde tutuyor.
Peki ikiye kadar neden sayılmaz? Ya bir'den yeterince memnun kalınmıştır ya da üç'ten başlanmıştır... Biz en iyisi şöyle diyelim: "Gökhan Yılmaz ikiye kadar sayamamanın parmaklarından tutuyor."
Onunla uzun uzun çocuklardan bahsetmiştik. Çocukları sevmek zorundaydık. Seviyor görünmek zorunda. Yoksa âşık olamazdık. Çünkü zaten ikimiz de çocuksuyduk. Hele ben. Bir çocuksu gövde. Onunla sevişmeyi bile hayal edemiyordum. Beceremiyordum. Araya gözleri giriyordu. O gözlerine bakamadığımı sanıyordu oysa... Gözleri eksionsekizdi. Ev sahibimin körlüğü geldi aklıma. Tam da sırasıydı. Dönüp durduğu merdiven. Onun eteklerinde uzun uzun dönsem. Gözlerinin eteklerinde.