Yerleşim birimlerinin etkin bir rol üstlenmesinde coğrafî konum ilk başta gelen etmenlerden birisidir. Şehirler bulundukları coğrafyanın imkânları sayesinde veya hüküm sürülen medeniyetin etkisi çerçevesinde siyasî ve ekonomik açıdan bir değer ihtiva ederler. Siyasî alanda şehir ne kadar önem kazanırsa bir süre sonra aynı oranda veya daha etkili bir şekilde kültürel gelişme de kendini gösterir. Yaşanılan ortak kültür varlığını kendisini yaşatan topluma hissettirirken etkisi ve kalıcılığı ile de kendinden sonra gelen toplulukların sosyolojik altyapısını şekillendirir. Geniş bir alana yayılmış Osmanlı coğrafyasında yerleşim birimlerinin nüvesini oluşturan şehir merkezleri siyasî tarihin kendine olan ihtiyacı oranında tarihteki yerlerini almışlardır. Türk tarihinin Anadolu'daki şekillenmesinde Antep'in önemli bir yeri vardır. Antep doğuyu batıya bağlamanın yanı sıra sınırlarının güneyle olan bağlantısı sebebiyle de tarih boyunca hem siyasî hem de kültürel yönden önemli bir merkez vazifesi üstlenmiştir. İpek yolunun Antep'ten geçmesi de kentin ticarî hayatını her zaman canlı tutmuştur. Tarihten gelen bu ticaret misyonu eski dönemlerdeki parlaklığından hiçbir şey kaybetmeden günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Bir şehrin türlü özelliklerini ortaya koyan ve şehir monografileri olarak adlandırılan çalışmalar edebiyat tarihimizde fazla bir yer işgal etmezler. Tam teşekkülü Türk edebiyat tarihinin ortaya konulabilmesi için şehir monografilerinin tamamlanması mahalli durumda kalmış edebiyat tarihi kitaplarına girememiş eser ve şairlerin gün ışığına çıkarılması gerekmektedir. Mahalli kaynaklarda yer almış olmasına rağmen genel kapsamlı edebiyat tarihi kitaplarına girememiş birçok şair ve yazar mevcuttur. Biz bu kitapta tarihten gelen bir kültürel birikime sahip olan Antep'in yetiştirdiği Divan şairlerini ve eserlerini ortaya koymaya çalıştık