'Annem ah annem kırılgan nar tanelerine benzetirdi beni. Nar şerbetine. Düğününe onun düğünü de öyleydi binlerce nar tanesi doluvermişti meydana. Gece vaktiydi. Geceye meydan okumaydı. Söylenenlere göre -ki bu hiçbir zaman tam olarak bilinmeycek- babam annemin başına kötü işler açan bir yanaşmayı öldürüp bir yerlere gömmüş. Herkesin bildiği bu gerçek ortak bir sırra dönüşmüş kısa süre içinde...'
2000 yılı 'Sait Faik Hikâye Armağanı' sahibi genç öykücü Faruk Duman yeni öykülerini topladığı Nar Kitabı'nda imgelerle yüklü bir dünyaya götürüyor okurunu. Cenkler anlatıyor düğün-dernekler masalsı aşklar hatta masallar; konaklarla savaşlarla atlarla kılıçlarla köpük köpük sevdalarla örülü topraklarda dolaştırırken alışılmadık bir biçimde ama son derece ustalıkla kullandığı ölçülü şiirsel diliyle şaşırtıyor.