"Televizyonlarımız o talihsiz insanların görüntülerini kendi ülkelerinden kaçan insanları gözyaşları içinde acı çeken anaları sakat kalmış çocukları yaralı vücutları parçalanmış vücutları alevler içinde yanan köyleri karlar içinde tükenip giden yaşlı adamları verdikçe ansızın patlayan bir fırtına gibi bizi sarsan duygulara nasıl direnebiliriz? Bütün bu görüntülerin ardından bize hava saldıralarının zorunlu olduğu ekranda gördüğümüz acılı insanlara birilerinin yardım etmesi gerektiği ve onlara ancak bir yüzünde insaniliğin öteki yüzünde savaşın yer aldığı ikili bir şeyle yardım edilebileceği söylendiğinde duygularımızı nasıl gemleyebiliriz."