"Çiçeklerinin çoğunu kaybeden kiraz ağacı uzun geçitin ucunda şaşırtıcı bir sıradanlıkla esniyordu. Genzine kaçan asitli üzüm suyunu güçlükle yuttu. Ağzındaki bayat ekşi tat midesini bulandırdı. Defalarca öksürdü yutkundu. Burnu toprakla dolmuş gözleri kurumuştu. Sırtına batan pütürlü yüzeye aldırmaksızın oturup kaldı. Önünden havada taklalar atarak geçen çiçeklere baktı; sayısız kiraz çiçeği ışıklarını karanlığa serpiyor yol kenarındaki dikitlerin arasına sapıyor o zaman kutsuz boşluk harelerini oburca yutuyordu. Kapkara toprağı titreyen elleriyle eşip yoğururken nereden geldiği belli olmayan konuşma sesleriyle irkildi."
İyi Pazarlar İyi Pazartesiler Ayşegül Ural'ın ilk kitabı. Kurgusal bir devinimi amaç edinmiş ve her ayrıntısının da devinimini beslediği kılı kırk yaran incelikli bir çalışmanın ürünü. İmgesel ve yoğunluklu bir dille yoğrulmuş ustaca ve modernist kurgulara sahip metinlerden oluşan hem neyin hem de nasılın derdinde olan öykülerin özenli toplamı. İyi Pazarlar İyi Pazartesiler öykücülüğümüzün geleneğinin ve gelişiminin bir özeti gibi.